Haccın Farzları

1-İHRÂM'A GİRMEK 
2-ARAFAT'TA VAKFEDE BULUNMAK 
3-ZİYÂRET TAVÂFINI YAPMAK


İHRÂM


İhrâm: Niyet ve telbiyeden ibârettir ki hacca yahut umreye veya -kırâna göre- her ikisine niyet ederek harâma dâhil olmaktır. Bu esnâda erkeklerin büründükleri ridâ ve izâr denilen iki parça örtüye halk arasında ihrâm denilmektedir (hanımların ihrâmları normal elbiseleridir). 
Hac ve umre ibâdetlerini edâ etmek için bir kı ¬sım mübahları Harâm kılmaktır. (İnâye c.2,s.429) 
İhrâma girmenin esrarı ve hikmeti: Dünya zîneti olan elbiselerden soyunarak; doğumu ve ölülerin diriltilmesini, mahşer yerini, hesap gününü, mîzanı düşünmek, temiz olarak füyûzâtı ilâhiyyeye nâil olmaktır. 
İhramsız hac ve umre yapılamaz. 


İHRÂMIN SAHÎH OLMASININ ŞARTLARI


1-Niyet etmek. 
2-Telbiye getirmek veya telbiye yerine geçen bir zikirde bulunmak. 
Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdu¬lar ki: ""Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstere¬rek) şşu ve şu istikâmette arzın son hududuna kadar devam eder18".


İHRÂMIN VÂCİBLERİ


1-Mîkat hudûdunu geçmeden ihrâma girmek. 2-İhrâmın yasaklarından korunmak 
18 Tirmizi, Hac, 14/828. 


İHRÂMIN SÜNNETLERİ


1-İhrâma girmeden önce, koltuk altı ve kasık kıllarını temizlemek, tırnak kesmek ve güzel koku sürünmek. 
2-İhrâma girerken gusletmek veya abdest almak. 3-Erkekler, İzâr ve ridâ denilen iki parça örtüye sarınmak. 4-İhrâma niyyet ettikten sonra -kerâhet vakti değilse- iki rek'at ihrâm namazı kılmak. 5-İhrâmlı bulunduğu sürede her fırsatta telbiye söylemek. 6-Telbiyeyi üç defa tekrarlamak. 7-Telbiyeden sonra teşrik tekbîri, salevât-ı şerîfe, duâ ve niyazda bulunmak.


İHRÂM'IN MÜSTEHAPLARI


1-Gusül'e ihrâm için niyet etmek. 2-İhrâmın beyaz, yeni veya yıkanmış olması 3-Nâlin veya nâline benzeyen terlik giymek 4-Misvak kullanmak. 5-Saçlarını taramak. 6-Bıyıklarını sünnete uygun kesmek.


İHRÂMIN MÜBAHLARI


1-Kan aldırmak. 2-Kıl koparmadan vücudun herhangi bir yerini veya başını kaşımak. 3-Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak. 4-Sıcaktan korunmak için bir ağaç, ev, çadır 
altına sığınılabileceği gibi, başa değdirmeden şemsiye taşımak. 5-Kemer takmak, silâh kuşanmak, yüzük ve 
saat takmak, kokusuz sürme çekmek. 6-Topukları ve üzeri açık ayakkabı giymek. 7-Diş çektirmek, iğne vurdurmak. 8-Kollarını giymeden palto veya ceket gibi 
bir elbiseyi omuza almak. 
9-Yorgan, battaniye veya herhangi bir örtü ile, yüz ve baş hâriç vücûdun diğer kısımlarını örtmek.


İHRÂMIN YASAKLARI


Bir kimse hac veya umre için niyyet edip, tel¬biye yapmakla ihrâma girmiş olur. İhramdan çıkıncaya kadar kendisine bazı fiil ve davranışlar haram olur. Bu haramlara ihrâm yasakları denir. 


A-İhrâmlının kendi vücûdu ile alakalı yasaklar:

1-Koku sürünmek, 2-Kokulu sabun kullanmak, 3-Traş olmak, bıyıkları kesmek, 4-Süslenmek maksadıyla kına sürmek, ruj ve oje gibi maddeler kullanmak, 5-Tırnakları kesmek, 6-Vücudundan herhangi bir yerinden kıl koparmak veya kesmek. 7-Kasık ve koltuk altı kıllarını yolmak veya traş etmek.

B-Giyim kuşam ile alakalı (erkeklere) yasaklar:

1-Başa takke giymek veya sarık sarmak, 2-Pantolon, palto, gömlek gibi dikişli elbiseler giymek. 3-Çorap, eldiven veya üstü ve topukları kapalı ayakkabı giymek.

C-Cinsi yasaklar:

1-Cinsî münâsebette bulunmak, 2-Öpüşüp, oynaşmak, 3-Cinsî münâsebete sebeb olabilecek söz, fiil ve davranışlarda bulunmak.

D-Başkalarına zarar veren yasaklar:

1-Kavga etmek, 2-Münakaşa ve mücadelede bulunmak, 
3-Sövüp saymak, hakaret etmek, gönül kırmak.


E-Harem bölgesi ile alakalı yasaklar:


1-Kendiliğinden biten yeşil otları ve ağaçları koparmak, budamak, ezmek, 2-Zararsız hayvanları öldürmek. (Muhît-i Burhâni, 2/458.)


F-Kara hayvanlarının avı ile alakalı yasaklar:


1-Eti yensin veya yenmesin her türlü kara hayvanını avlamak, 2-Avcıya -işâretle bile olsa- yardımda bulunmak, 3-Av hayvanlarına zarar vermek. 


İHRÂMA NEREDE GİRİLİR?


İhrâma girmek için muayyen yerler vardır. Bunlara ""Mîkat mahalli" denir. Beytullah'a ulaş¬mak isteyen âfâkinin, Kâbe-i Muazzama'ya ta'zîm için ihrâmlı olması ve mîkat mahallinden ihrâma girmesi lazımdır. Mîkat hususunda in ¬sanlar üç kısımdır: 
1-Âfâkî olanlar: mîkat mahallerinin dışından gelenlerdir. 2-Hill ehlidir: mîkat mahalleri ile harem arasında ikâmet edenler. 
3-Harem ehlidir: Mekke ve civârında ikâmet edenler.


HAREM HUDUTLARI


Merkez Kâbe-i Muazzama olmak üzere takrî¬ben 7-15 km.lik mesâfelerle çevrili olan mekâ¬na harem denilir. Bu mekânlar hususi işâretler¬le tesbit edilmiştir. 
Mekke-i Mükerreme'nin haremine Âdem Aleyhisselâm'dan beri saygı gösterilmiştir. 
Hz. İbrâhîm (a.s.), Beytullah'ın inşâ'sını ta ¬mamladıktan sonra, Cebrâil Aleyhisselam'ın de ¬lâletiyle harem hududunu işâretlemiş ve işâret olarak da birer taş dikmiştir. Peygamber Efendi ¬miz de bu işâretleri yeniletmiştir. 
Kâbe-i Muazzama'ya uzaklığı itibâriyle bu hudûtlar şunlardır: 
Doğuda: CCi'rane, 16 km. 
Batıda: HHudeybiye, 15 km. 
Kuzeyde: TTen'im, 7 km. 
Güneyde: EEdâtü Libn, 12 km. 
Kuzey doğuda: TTepeler, 14 km. 
 


Mîkat Mahalleri ve Harem Hudutları


MÎKAT MAHALLERİ


Hacı adaylarının ihrâmsız olarak geçmeleri yasak olan yerlere mîkat denir. Mîkat yerleri ile Harem hududu arasında kalan bölgeye ise, Hıll adı verilir. 
Mîkat mahalleri şunlardır: 
1. Zü'l-Huleyfe: Mekke'ye Medîne istikâmetinden gelenlerin mîkatıdır. Resûlullah Efendimiz Vedâ Haccında ihrâma burada girmiştir. Bugünkü adı Ebyâr-ı Ali'dir. 
Mekke'ye en uzak mîkat budur, Medîne-i Münevvere'ye 6, Mekke-i Mükerreme'ye ise 426 km. mesâfededir. 
1.    Zâtü Irk: Irak yönünden gelenlerin mîka ¬tıdır. Mekke-i Mükerreme'ye uzaklığı 94 km.dir. 
2.    Cuhfe: Şam yönünden gelenlerin mîkatı ¬dır. Mekke-i Mükerreme'ye 187 km. mesâfededir. Türkiye'den gidenlerin mîkatı burasıdır. Türkiye’den Medîne-i Münevvere’yi ziyâretten evvel hac veya umre yapmak niyyetiyle uçağa binenler, en geç bu hizâda ihrâma girmelidirler. 
3.    Karn veya Karnü'l Menâzil: Necid civârın ¬dan gidenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerre -me'ye uzaklığı 94 km.dir. 
4.    Yelemlem: Yemen yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme ile arası 54 km. dir. En yakın mîkat budur. 

Kızıl Deniz, Süveyş tarafından gelenler Cuhfe yakınındaki Rabığ hizasında ihrâma girerler. Geliş istikametine göre Cidde de mîkat sayılmaktadır. Rabığ Mekke'ye yaklaşık 200 km. mesâfededir. 
Bu beş mîkat'tan başka yol ve istikâmetlerden Mekke'ye girmek isteyenler, bu 5 mîkatın herhangi birinin hizasından ihrâma girebilirler. Hava ve deniz yolculuklarında da durum böyledir. 
Mekkelilerin hac için mîkatları Harem, umre için Hill'dir. Yani Mekke'de oturanlar, umre için ihrâma gireceklerinde Harem hududundan çıkıp Hill bölgesinin herhangi bir yerinde (Meselâ Tenim’deki Mescid-i Âişe'de) ihrâma girerler. 
Hacı adayları mîkata varmadan önce de ihrâ¬ma girebilirler. Önceden ihrâma girilmemişse, mutlaka mîkatlarda veya o mîkatların hizasında ihrâma girilmelidir. 
Mîkat'ta ihrâma girilmeden geçilirse cezâ ola¬rak bir kurban kesmek veya tekrar geri dönüp mîkat'tan ihrâma girmek gerekir.


İHRÂMA NASIL GİRİLİR? 


İhrama girecek kimse evvelâ tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, gerekiyorsa saç ve sakal traşı olup, bıyığını düzeltir. Mümkün ¬se gusleder. Gusletme imkânı yoksa yalnız abdest alır. İhrâma girerken yapılacak gusül sünnet-i müekkededir. Bu gusül, hadesten taharet için değil, maddî temizlik içindir. Bu bakımdan hayız ve nifas hâlindeki kadınlar da gusledebilirler. 
Gusülden sonra vücutta renk ve iz bırakma¬yan güzel bir koku sürünür. Vücûd sâdece izâr ve ridâ ile örtülür. 
Baş açık ve ayaklar çıplak bırakılır. Ancak ayaklarına topukları ve üzeri açık terlik giyer. 
İzâr ve ridâya büründükden sonra 2 rekat namaz kılar: Birinci rek’atta Fatiha-i Şerîfe'den sonra Kâfirun suresini, ikinci rek’atta Fâtiha-i Şerîfe'den sonra İhlâs suresini okur. Namazdan sonra kıbleye dönüp hac veya umreden hangisine niyet edecekse ona niyet eder. (Vekil ise fülan kimse adına der) Ara vermeden 3 kere: 


 
“Lebbeyk, Allâhümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke Lek.” diye telbiye geti¬rip peşinden tekbîr ve Salavât-ı şerîfe okur. 
Böylece ihrâma girilmiş olur. 
Artık yol boyunca telbiye, Peygamber Efendi ¬miz’e bol bol salavâtlar getirilir, dualar yapılır; zikir, tesbih ve tehlîlde bulunulur. Farz namazların ardından da çokça telbiye getirilir. Telbiyeleri yük¬sek sesle söylemek, erkekler için müstehaptır. Kadınlar seslerini yükseltmeden söylerler.


HANIMLARIN İHRÂMI


İhram ile alakalı aşağıdaki hususların haricinde kadınlar da erkekler gibidir. 
1. Her türlü dikişli elbise, eldiven, çorap ve mest giyebilirler. Başlarını örtebilir, fakat yüzle¬rini açık bulundururlar. 
2. Telbiyede seslerini yükseltmezler. 
3. Tavâfta remel de bulunmaz ve sa'yda her¬vele yapmazlar. 
4. Başlarını tahlik yani kökten kazıtmazlar ancak kısaltırlar. 
5. İzdiham varsa Hacer-i Esved'i öpmeden istilam ederler. Erkekler topluluğundan kaçar¬lar. İzdihamlı zamanlarda Makâm-ı İbrâhîm'in yanında namaz kılmazlar. 
6. Hayız ve nifas halinden dolayı veda tavâfını terk ettiği veya ziyâret tavâfını tehir ettiğinden kurban kesmeleri gerekmez. (Lübab Şerhi s.78)

 

İHRAMDAN NASIL ÇIKILIR?


İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını ya ustura ile tıraş ettirirler veya en az saçlarının dörtte birini, parmak uçları kadar (1,5-2 santim) kısalttırırlar. Başı tıraş ettirmek, kısalttırmaktan efdaldir. 
Kadınlar ise tıraş olmazlar, saçlarının uçlarından 1-2 santim kısaltırlar. Böylece ihrâmdan çıkmış olurlar.


HACC’IN 2. FARZI: ARAFAT’TA VAKFE


Arafat, Mekke-i Mükerreme'nin 25 km. gü ¬neydoğusundaki bir dağdır. 
Bu mübârek mevkiye Arafat denilmesi; bil¬mek mânâsındaki mârifetten gelip; Hz. Âdem ile Havvâ Vâlidemiz yeryüzüne indikten uzun zaman sonra burada birbirlerine kavuşup, birbirlerini tanıdıklarından veya Cibrîl-i Emin, İbrâ¬hîm Aleyhiselâm'a hac menâsikini burada târif 
ettikden sonra "  " (bildin, öğrendin mi?) deyince İbrâhîm Aleyhisselâm da "  " (bildim, öğrendim) dediği içindir. 
Diğer bir rivâyete göre ise, Arafât itiraftan gelir. İnsanlar burada Cenâb-ı Hakk’ın yüceliği¬ni, azametini, kendilerinin âcizliğini îtirâf eder¬ler. Nitekim Hz. Âdem ve Havvâ Vâlidemiz Arafât'ta şöyle yalvardılar: 

 

 
Ey Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik. Eğer sen mağfiret etmez, merhamet buyurmazsan, şüphe yok ki, hüsrâna düşenlerden oluruz. (Sûre-i A‘raf, Âyet 23) 
Bu yalvarmalarına mukâbil Allâhü Teâlâ şimdi kendinizi bildiniz manasına (Arafat'ın ortasında 30 metre yüksekliğinde ve tabanı da 300 metre olan küçük bir dağ vardır ki ismi: Cebel-i Rahme’dir. Tepesi düz olup 4 metre yüksekliğinde taştan ve kireçten yapılmış bir alem vardır. Arefe gecesi hacılara işaret olsun diye üze¬rinde kandil yakılır. Peygamberimiz M.632'de Veda Haccı’nın vakfesini takribi 120 bin Ashâbı ile Cebel-i Rahme'nin eteğinde yapmıştır ve meşhur veda hutbesini orada îrad buyurmuştur.


 
Arafat - Cebel-i Rahme


Bu mübârek dağ Efendimizin ümmetinin bağış ¬lanmasını istediği ve bağışlanacağımıza dâir ilâhi müjdeyi aldığı yerdir. Arefe vakfesini yapan kim¬senin ben afv olunmadım demesi büyük günahtır. 
Arefe günü Hz. Allah, yalın ayak, başı açık, saçları karışık, toz toprak içerisinde göz yaşları ile yalvaran kulları ile meleklerine karşı iftihar eder. 
Peygamber Efendimiz, vakfe günü öğle ile ikindi namazlarını cem-i takdim yaparak, Rahmet dağına 1 km. mesâfedeki Mescid-i Nemire'de kılmıştır.


Vakfe Nedir?


Zilhicce'nin 9. günü yani arefe günü öğleden itibaren Kurban bayramının 1. günü fecrin doğuşuna kadar olan süre içinde Arafat’ta bir müddet bile olsa bulunmaktır. 
Arafat vakfesi, Peygamber Efendimiz’in " " (Hac Arefedir) buyurduğu haccın asıl ve en büyük rüknüdür. Haccın diğer rükünlerini yerine getirip de Arafat vakfesini terk eden kimse hac yapmamış olur.


ARAFAT'TA VAKFENİN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI 


1-Hac için ihrâmlı olmak. 
2-Belirli zamanda yapmak (Arefe günü zevâl vaktinden kurban bayramı günü fecrin tulûuna kadar). 
3-Belirli yerde yapmak, yani Arafat hudûtları içinde yapmak.


VAKFE'NİN VÂCİBLERİ


Arafat'a gündüz gelenler için, orada güneş batıncaya kadar kalmak, güneş batmadan ayrılmamak. Gece gelenlerden bu vâcib düşer. 


VAKFENİN SÜNNETLERİ


1) Arafe günü güneş doğduktan sonra Mi ¬nâ'dan Arafat'a hareket etmek; 
2) Öğle ve ikindi namazlarını cem-u takdîm ile kılmak; 
3) Vakfe için zevalden sonra gusletmek; 
4) Vakfe esnasında abdestli bulunmak; 
5) Vakfeyi Cebel-i Rahme eteklerindeki siyah kayalıkların yanında yapmak; 
6) Vakfe esnâsında kıbleye yönelmek; 
7) Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, tekbîr, tehlîl, salevat, namaz ile meşgul olmak; kendisi, anne-babası, çocukları, geçmişleri ve bütün mü'minler için duâ ve niyazda bulunmak;


HACCIN 3. FARZI: ZİYÂRET TAVÂFI 


Tavâf Nedir? 
Tavâf, Hacerü-l Esved'in bulunduğu köşeden başlayarak Kâbe'yi solumuza alıp, etrafında yedi defa dolaşmaktır. Kâbe-i Muazzama’nın etra ¬fında her bir dolanmaya şavt denir. 7 şavt bir tavâf olur. 


Her tavâfın yapılışı aynıdır. Aradaki fark, ni ¬yeti tâyindedir. Bu bakımdan tavâf yapacak olan kimse niyetiyle tavâfın nev'ini belirler.


Ziyâret tavâfı: Haccın rükünlerinden olan farz tavâftır. Yapılış zamanı, Kurban Bayramı’nın birinci günü fecrin doğuşundan itibaren ömrün sonuna kadardır. Ancak bu tavâfın, kurban bay-ramı günleri içinde (üçüncü günü güneş bat¬mazdan evvele kadar) yapılması vâcibdir. Üçün¬cü günden sonraya bırakılması hâlinde cezâ kur¬bânı vâcibdir. Tamamıyla terki hâlinde ise hac bozulur, fâsit olur.


TAVÂFIN NEVÎLERİ


1-Kudûm tavâfı: Hacc-ı ifrâd ve hacc-ı kırân ¬da bulunan âfâkiler (Mekke-i Mükerreme’nin dışından gelenler) için sünnettir. 
2-Ziyâret tavâfı: Haccın farz olan tavâfıdır. 
3-Vedâ tavâfı: Âfâkiler üzerine vâcib olan tavâftır. 
4-Umre tavâfı: Umrenin farzlarından olan tavâftır. 
5-Nezir tavâfı: Nezir edilen (adanan) tavâfdır ki vacibdir. 
6-Tahiyyetül-mescid tavâfı: Mescid-i Harâm'a ne zaman girilirse yapılması sünnet olan tavâftır. 
7-Nâfile tavâf: Farz veya vâcib tavâfların dışında bir Müslümanın dilediği kadar yapabileceği tavâftır.


TAVÂFIN VÂCİBLERİ


1. Hadesten tahâret (cünüp ise gusletmek, abdestsiz ise abdest almak). 
一.    Setr-i avret. 
一.    Özürlü değilse tavâfı yürüyerek yapmak. 
一.    4. Tavâfa Hacer-i Esved veya hizâsından baş¬lamak. 

5. Tavâfı Kâbe'yi sol tarafına alıp rükn-ü Irakî yönüne ilerleyerek yapmak. 
1.    Tavâfı Hatîm'in dışından yapmak. 
2.    Tavâf bitince iki rek'at tavâf namazı kılmak. 
3.    Tavâfı yedi şavta tamamlamak. 
4.    Ziyâret tavâfını bayram günlerinde yapmak. 

Tavâfın vâciblerinden herhangi birinin terki, cezâyı gerektirir. Tavâf yeniden yapılırsa cezâ düşer.


TAVÂFIN SÜNNETLERİ


1-Necâsetten tahâret. 
2-Tavâfa başlarken, Haceru'l-Esved'in hizâsı ¬na, Rükn-i Yemâni tarafından gelmek. 
3-Tavâfa başlarken ve her şavtın sonunda Hacer-i Esved’i istilâm etmek. 
4-Sonunda sa'y olan tavâflarda erkeklerin ıztıbâ ve remel yapması. 
5-Şavtları ara vermeden yapmak. 
6-Tavâf asnâsında zikir, tekbîr, tehlîl ve duâ ile meşgul olmak. 
7-Ziyâret tavâfını bayramın birinci günü yap¬mak. 
8-Tavâfa başlarken Hacer-i Esved'in karşı ¬sında ""Bismillâhi Allâhü ekber" derken ellerini kaldırmak. 
Tavâfın sünnetlerinin mazeretsiz terki mek¬ruhtur. Fakat mâzeretsiz de terkedilmiş olsa cezâyı gerektirmez.


TAVÂFIN YAPILIŞI


Hangi tavâf yapılacaksa, ona niyet edilir. Rükn-i Yemânî tarafından Hacer-i Esved'in bu ¬lunduğu yere gelinir. Mümkünse tekbîr ve tehlîl ile Hacer-i Esved öpülür. Mümkün olmadığı tak¬dirde, Hacer-i Esved'e dönülür ve ""Bismillâhi Allâhü ekber" diyerek istilâm yapılıp, sağ elin içi öpülür. Daha sonra tekbîr, tahmîd ve salâvat getirilir. Tavâf esnâsında telbiye getirilmez. 
İstilâmdan sonra Kâbe sol tarafa alınarak tavâfa başlanır. Her dönüş bir şavttır. Yedi şavt bir tavâftır. 
Kâbe'nin kapısında ve rükunların herbirinde duâları okunur, salât ü selâm, tekbîr ve tehlîller getirilir. Tavâf, Hatîm'in dışından yapılır. 
Rükn-i Yemânî’ye gelince el sürülür veya selâmlama yapılıp, el öpülmez. Hacer-i Esved'e gelince tekrar istilâm edilir. Birinci şavt tamam¬lanmış olur. 
Hanımlar, duâ, tekbîr ve tehlîllerde seslerini yükseltmezler. Tavâflarını en tenhâ yerden yaparlar. 
Tavâf bittikten sonra mümkünse Makâm-ı İbrâhîm'de, değilse Mescid-i Harâm'ın müsâit bir yerinde, -kerâhet vakitleri hâricinde- iki rek'at tavâf namazı kılınır. Bu namaz vâcibdir. Birinci rek'atta Kâfirûn, ikinci rek'atta İhlâs sûreleri okunur. 
Tavâf namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz. Akşamın farzından sonra, önce tavâf namazı, sonra da akşamın sünneti kılınır. 
Tavâf namazından sonra, Kâbe-i Muazza ¬ma'ya dönerek ayakta bol bol zemzem içilir, ihlâs ve samîmiyetle duâ edilir.