Teşrîk Tekbîri

Teşrîk tekbiri:

 

 

 

 

“Allâhü ekber Allâhü ekber, Lâ İlâhe il­lallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâ­hilhamd” demektir.

 

 

(Allâhü ekber Allâhü ekber) lafz-ı şerîfini, İbrâhim Aleyhisselâm İsmâil Aleyhisselâm’ı kurban etmek üzere iken kesmekte acele etme­sin diye Cebrâil Aleyhisselâm okumuş­tur. Bu tekbiri işitince İbrâhim Aleyhisselâm:

 

 

(Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber) buyurdu. İs­mâil Aleyhisselâm da kesilmeyeceğini anlayın­ca:

 

 

(Allâhü ekber ve lillâhilhamd) buyurdu.

 

Bu tekbirin ilk vakti arefe günü sabah nama­zının farzının selamından sonradır. Son vakti, Zilhicce ayının on üçüncü, dördüncü bayram günü ikindi namazının farzının selamından sonradır. Tekbîrler yirmi üç vakitte tamam olur.

 

İş bu yirmi üç vakitte her kimin üzerine beş vakit namaz farz ise o kimse üzerine farz namazlardan selam verdiğinde hemen tekbir okuması vâcib olur.

 

İmâm, cemâat, mesbûk, lâhık, yalnız kılan, müsâfir, şehirli, köylü hepsi aynıdır, okurlar.

 

Sol tarafına selam verince yerinden kalk­madan ve mescidden çıkmadan ve dünya kelâmı söylemeden tekbir getirmek lazımdır. Getir­mese günâhkâr olur. Eğer tekbir getir­meden mescidden çıkarsa yahut kasten veya sehven konuşsa yahut kasten abdestini bozsa tekbir sâkıt olur, düşer. Lakin selamdan sonra sehven abdestini bozsa, abdest almadan tek­bir getirir. (Dürrü’l-Muhtâr)

 

Bayram namazından sonra tekbir vâcib de­ğildir. Bazı ulemâya göre müstehaptır.

 

Ve minellâhi’t-tevfîk ve’l-hamdü-lillâhi ale’t-temâm ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ bedri’l-enâm ve alâ âlihî ve eshâbihi’l-berarati’l-kirâm.