Kurban Kesmeye Dair Bazı Meseleler

Besmelenin akabinde hiçbir şey ile meşgul olmayıp kurbanı hemen boğazlamak şarttır. Hatta, besmeleden sonra bıçağı bilerse (bes­meleyi) tekrar etmek lazımdır. (Bezzâziye)

 

“Bismillâhi Allâhü Ekber” dedikten sonra kurban yerinden kalkıverse tekrar yatırılıp ke­serken yeniden besmele çekilir. (Hülâsa)

 

Besmeleden sonra elindeki bıçağı bırakıp diğer bir bıçak alsa (besmeleyi) tekrar etmek lazım olmaz. Lakin bir kurban üzerine besmele okuduktan sonra onu bırakıp diğerini kesecek­se besmeleyi tekrarlamak lazımdır. (Hindiyye)

 

Kurbanı iki kişi kesse, ikisinin de besmele okuması lazımdır.

 

Bir kimse birkaç kurbanı birbiri ardınca boğazlasa her birinde besmeleyi tekrarlamak lazımdır.

 

Hayvan kesilmeden her yeri  haramdır. Ke­sildikten sonra pişmeden yense câiz ve helâl olur.

 

Hayvanın vücudundan yenmesi tahrîmen mekrûh olan âzâlar yedidir:

 

1- Yumurtaları,

 

2- Bezeleri,

 

3- Sidik torbası,

 

4- Ödü,

 

5- Kesilen hayvanın vücudundan akan kanı,

 

6- Erke­ğin tenasül uzvu,

 

7- Dişinin tenasül uzvu. (Dürrü’l-Muhtâr ve hâşiyesi)

 

Bıçağı, kurbanı yatırdıktan sonra bilemek mekrûhdur. (Dürrü’l-Muhtâr)

 

Keskin olmayan bıçağı kurbanın boynun­dan kaldırıp biledikten sonra kesmek -eziyet olduğu için- haramdır. Lakin kesilen hayva­nın etini yemek haram olmaz. (Vahdetî)

 

İki kimseden biri diğerinin kurbanını yan­lışlıkla -kendinin zannederek- kestikten sonra etini yemeden sahipleri kurbanlarını bilip al­salar, câiz olur.

 

Etini yedikten sonra bilirlerse helâlleştikle­ri takdirde yine câiz olur.

 

Helâlleşmezlerse her ikisinin de kurbanları olmadığı için birbirlerinin kurban bedellerini öderler. Kurban günleri geçmemişse kurban­larını keserler. Geçmişse aldıkları bedelleri sadaka olarak verirler. (Hidâye, Hindiyye)

 

Kurbanı kör bıçak ile kesmek, kör bıçağı birkaç defa sürmek ve kesilecek yere bacağın­dan sürüyerek çekmek  murdar iliğe kadar birden kesmek, kurbanı incitmek, canı çık­madan yüzmek, başını birden kesip yüzmek ve kıbleye çevirmemek ve doğurması yakın olan hayvanı kesmek mekrûhdur.

 

 

KESİLECEĞİ VAKİTTE KURBAN CANLI OLMALIDIR

 

Kurbanı kesmezden evvel sağ ve diri oldu­ğu bilinirse -kestikten sonra kanı çıkmasa ve vücudu kımıldamasa bile- kesilmekle helâl olur.

 

Kesilmezden evvel diriliği bilinmediği tak­dirde kan çıkar veya hareket ederse eti yenir. Kanı çıkmaz ve hareket de görünmez ise yen­mez. (Mültekâ)

 

Bazı âlimlere göre kurbanın ağzını ve gözü­nü yumması, tüyünü kaldırması ve bacağını çekmesi dirilik alâmetidir. Bunların aksi, yani ağzını ve gözünü açması, tüylerini yatırması ve bacağını uzatması (ölüm) alâmetidir.

 

Bir hayvanın, kesilerek öldüğü bilinmedik­çe eti yenmez. (Dürrü’l-Muhtâr)

 

 

KURBANI KESMENİN VAKTİ

 

Kurban, Zilhicce ayının onuncu günü şa­faktan on ikinci günü güneş batmazdan evve­le kadar (Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günü) kesilebilir. On ikinci gün güneş battık­tan sonra kurban kesmek câiz olmaz.(4) (Muhît)

 

Karanlıkta yanlışlık olması ihtimaliyle gece kurban kesmek tenzihen mekruhtur.

 

Şehirde -yani cuma ve bayram namazları­nın şartlarının mevcut ve edâ olunduğu yer­lerde- Zilhicce ayının onuncu gününde erkek ve kadın kurbanını kesmeden evvel -velev bir mahalde olsun- bayram namazı kılınmış ol­ması şarttır.

 

Eğer kurban sahibi ve kurbanı -cuma ve bayram namazlarının şartlarının bulunmadı­ğı- bir yerde ise bayramın birinci günü şafak­tan sonra kurban kesmek câizdir.

 

Bu meselede sahibinin bulunduğu mahalle değil, kurbanın bulunduğu yere itibar edilir.

 

 

KURBANIN MÜSTEHAPLARI

 

1) Kurban edilecek hayvanı kurban günle­rinden evvel alıp beslemek.

 

2) Kesilecek yere hürmet ile götürmek. (Hindiyye)

 

3) Becerebiliyorsa kendisi kesmek.

 

4) Kesemiyorsa ehil bir kimseyi vekil edip kesilirken kendisi hazır bulunmak. Fahr-i Âlem (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki:(5)

 

 

“Yâ fâtımetü kûmî feşhedî uzhiyyeteki. Fe innehû yuğferu leki bievvel-i katratin min de­mihâ küllü zenbin amiltihî.”

Mânâsı: “Ey Fâtımâ, kalk ve kurbanın ke­silmesine şâhid ol. Zira kanından ilk damla­sı yere düştükte işlediğin her bir günahın afv ve mağfiret olunur.” ve:

 

                     

 

“İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-âlemine lâ şerîke leh.” duasını okumak.” (İbn-i Âbidîn)

 

5) Bıçak, büyük ve keskin olmak.

 

6) İki şah damarı ile yemek ve nefes boru­sunu kesmek.

 

7) Hayvan ölmezden evvel yüzmemek. (Hindiyye)

 

Kurbanı keserken kurbanın azaları ve par­çaları mukabilinde kendi vücudunun ve bü­tün uzuvlarının cehennemden azad olmasına niyet eylemek müstehaptır.

 

KURBAN NASIL KESİLİR?

 

Kurban kesmeye niyet edilir: (6)

 

Besmele-i şerîfe ile:

 

 

 

“İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara’s-semâvâti ve’l-arda hanîfen ve mâ ene mine’l-müşrikîn.”

 

  

 

“Allâhümme hâzâ minke ve leke. Allâhüm­me inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-âlemîn, lâ şerîke lehû ve bizâlike ümirtü ve ene mine’l-müslimîn.” sonra:

 

 

“Allâhü ekber Allâhü ekber. Lâ ilâhe il­lallâhü vallâhü ekber. Allâhü ekber ve lillâ­hi’l-hamd, Bismillâhi Allâhü ekber.” deyip he­men kesilir.

 

Kurbanın şu dört şeyi kesilir:

 

1) Nefes borusu.

 

2) Yemek borusu.

 

3-4) İki Şah Damarı.

 

Bu dördünü kesmek sünnettir. (Hindiyye)

 

Bunlardan üçünü kesse helâl olur.

 

Deveyi ayakta iken gerdanından, koyun, keçi ve sığırı yatırıp çene ile göğüs arasından, yumrucuk denilen kemiğin altından boğazla­mak sünnettir.

 

Kurbanı kıbleye çevirerek yatırıp (ön ayakla­rı ile arka sol ayağını) bağlayarak kesmek sün­nettir. Deve ise ayakta kesilir. (Vahdetî)

 

Kolaylık için sığırların dört ayaklarını bağ­lamak câizdir.

 

Eğer hayvan insandan kaçarsa yahut ku­yuya düşüp boynundan kesmek mümkün ol­mazsa kesilmesi niyetiyle “Bismillâhi Allâhü Ekber” diyerek, bir bıçakla (herhangi bir ye­rinden) yaralamak sureti ile helâl olur.

 

Eğer hayvan insana hücûm ederse, hücûm ettiği kimse kesmeye niyet ederek besmele ile öldürürse yine helâl olur. 

 

 

(4) Ancak Şâfii mezhebinde kurban bayramının dördüncü günü de kurban kesilebilir.

(5) Hazret-i Resûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz Vedâ Haccında yüz deve kurban ettiler. Altmış üçünü mübarek elleri ile kestiler. Diğerlerini kesmesini Hazret-i Ali Efendimize emir buyurdular. (El-Bidâye ve’n-Nihâye)

(6) Kurban keserken şöyle niyet edilir: “Ya Rabbi, niyet eyledim rızâyı şerîfin için kurban kesmeye. Benim şu vücudum çok kabahatler, çok günahlar işledi. Bu vücudu sana kurban etmem lazım. Lakin sen bunu haram kıldın. Bu günahkâr, bu âciz vücuduma bedel olmak üzere senin rızâyı şerîfin ve emr-i şerîfin üzere lutfettiğin bu kurbanı kesiyorum.”